Son yıllarda çevresel farkındalığın artmasıyla birlikte, Avrupa’da elektrikli otobüs kullanım oranları hızla yükseliyor. 2020’den itibaren birçok Avrupa ülkesi, elektrikli toplu taşıma araçlarına geçiş yapmak için geniş kapsamlı yasalar ve teşvikler oluşturmaya başladı. Bu yasaların etkisi, elektrikli otobüslerin sokaklarda daha fazla görünmesiyle kendini gösteriyor. Avrupa İstatistik Ofisi’nin verilerine göre, özellikle 2022 yılı itibarıyla elektrikli otobüs sayısında ciddi bir artış kaydedildi. Peki, bu değişimler neleri getiriyor? İşte detaylar:
2021 ve 2022 yıllarında Avrupa’da yoğunlaşan yasalar, şehir içi toplu taşıma sistemlerinde daha fazla elektrikli otobüs kullanımını teşvik etti. Örneğin, Almanya'nın Berlin şehrinde yürürlüğe giren yeni yasalar, toplu taşıma firmalarının elektrikli otobüs alımlarını destekleyen mali teşvikler sunmaya başladı. Aynı şekilde, Fransa ve İspanya’nın da benzer hedefleri mevcut; bu ülkelerde 2030 yılına kadar tüm toplu taşıma araçlarının %100 elektrikli olması hedefleniyor. İşte bu yasal düzenlemeler, şehir içi ulaşımda elektrikli otobüslerin sayısını artırirken, emisyon seviyelerini de önemli ölçüde düşürüyor.
Elektrikli otobüslerin artış göstermesiyle birlikte, çevresel faydalar da kendini gösteriyor. Geleneksel dizel otobüslere göre, elektrikli otobüsler havayı kirletmiyor ve gürültü seviyeleri minimum düzeye iniyor. Bu durum, şehirlerin yaşam kalitesini artırırken, vatandaşların sağlığı üzerinde de olumlu bir etki yaratıyor. Ayrıca, elektrikli otobüslerin işletme maliyetleri, dizel araçlara göre daha düşük, bu da şehir yönetimlerinin bütçesi üzerinde olumlu bir etki oluşturuyor. Bunun yanı sıra, elektrikli otobüsler için kurulan şarj altyapısı, yerel ekonomilere de katkı sağlıyor. Şehirler, elektrikli otobüslerin yanı sıra şarj istasyonları için de yatırımlar yaparak yenilikçi iş modellerine geçiş yapıyorlar!
Özetlemek gerekirse, Avrupa’da elektrikli otobüslerin sayısındaki artış, sadece çevresel faydalar sunmakla kalmıyor, aynı zamanda ekonomik sürdürülebilirliği de destekliyor. Gelecek yıllarda bu artışın devam etmesi ve elektrikli araçların daha fazla benimsenmesi beklenirken, şehirlerin temiz enerjiye geçişte daha cesur adımlar atması gerekiyor.