Uluslararası Para Fonu (IMF), küresel ekonomik görünümle ilgili yaptığı yeni değerlendirmelerde, dünya genelinde kamu borçlarının artış göstermeye devam edeceği konusunda kesin uyarılarda bulundu. Özellikle pandemi sonrası dönemde, ülkelerin ekonomik toparlanma çabaları doğrultusunda aldıkları borçlar, devlet bütçelerini zorlamakta ve ilerleyen yıllarda bu durumun daha da kötüleşeceğini öngörmekteyiz. IMF'nin son raporuna göre, kamu borçlarındaki artış, yalnızca gelişmiş ülkeleri değil, gelişmekte olan ülkeleri de derinden etkileyecek.
IMF'nin verilerine göre, kamu borçlarının artışında birkaç temel faktör öne çıkmaktadır. Birincisi, COVID-19 pandemisi sonrası ekonomik toparlanma sürecinde ülkelerin genişletici mali politikalar uygulaması. Pandemi sürecinde birçok hükümet, destek programları ve teşviklerle ekonomileri ayakta tutmaya çalıştı. Bu durum, kısa vadeli olarak etkili oldu; ancak uzun vadede kamu borçlarının belirgin bir şekilde artmasına neden oldu.
İkincisi, artan enerji fiyatları ve enflasyonist baskılar, hükümetlerin bütçe açıklarını kapatmada zorlanmalarına yol açıyor. Özellikle enerji kaynaklarına bağımlı ülkelerde, bu durum kamu hesaplarının sarsılmasına ve borçlanmanın artmasına sebep olmaktadır. Üçüncü bir etken olarak, uluslararası ticaretteki belirsizlikler ve jeopolitik gerilimler, ülkelerin mali durumlarını daha da zorlaştırmakta ve borç seviyelerini yükseltebilmektedir.
IMF, bu borç artışının önüne geçebilmek için ülkelerin mali disiplinini koruması ve sürdürülebilir borç yönetimi stratejileri geliştirmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Uzun vadeli çözüm için ülkelerin bütçe açıklarını azaltmaları, maliye politikalarını sıkılaştırmaları ve yapısal reformlar gerçekleştirmeleri gerektiği önerilmektedir. Bunun yanı sıra, zayıf nüfus gruplarına yönelik sosyal desteklerin doğru bir şekilde uygulanması, ekonomik büyümeyi desteklerken kamu borçlarının sürdürülebilirliğini artıracaktır.
IMF'nin sunduğu en son rapor, küresel borçlanmanın her zamankinden daha kritik bir aşamaya geldiğini ortaya koyuyor. Şu anda ülkeler, önümüzdeki yıllarda borçlarını ödeyebilme kapasitesini artırmak için mücadele vermekte. Bu bağlamda, uluslararası işbirliği ve koordinasyon da ön plana çıkıyor; özellikle gelişmekte olan ülkelerin, borçlanma maliyetlerini düşürmek ve sürdürülebilir borçlanma ortamı yaratmak için daha fazla destek alması gerekecek.
Özetle, IMF’nin küresel kamu borcuna dair uyarıları, yalnızca makroekonomik göstergelerle sınırlı kalmayıp, aynı zamanda hane halklarının ve işletmelerin mali durumlarına da etki edecek önemli bir konudur. Hükümetlerin atacağı adımlar, önümüzdeki yıllarda hem ekonomilerin toparlanmasını hem de borç seviyelerinin yönetilmesini şekillendirecektir. Bu noktada, hem hükümetler hem de özel sektörün, sürdürülebilir büyüme ve gelişim hedeflerini belirleyip, buna uygun politikalar geliştirmesi zorunluluk haline gelmiştir.