Ekonomi dünyası bu hafta oldukça hareketli. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 6 Mart Perşembe günü yapılacak olan Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında politika faizinde önemli bir indirim yapması bekleniyor. Finans uzmanları ve ekonomistler, TCMB’nin politika faizini 250 baz puan indirgeyerek yüzde 42,5 seviyesine çekmesini öngörüyor. Bu durum, hem yatırımcılar hem de bireysel tasarruf sahipleri için kritik bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Yurt içinde, geçen hafta Borsa İstanbul'da yükseliş eğilimi gözlemlendi. BIST 100 endeksi, haftayı yüzde 0,59 değer kazanarak 9.658,72 puandan kapattı, ve şimdi gözler, önümüzdeki haftaki enflasyon verilerine ve faiz kararına çevrildi.
AA Finans tarafından yapılan beklenti anketinde, 20 ekonomistin katılımıyla, TCMB'nin 6 Mart tarihlerinde yapacağı toplantıda, politika faizinin 250 baz puan indirileceği yönünde görüş birliğine varıldı. Yıl sonu faiz beklentilerinin medyan değeri ise yüzde 30 olarak belirlendi. Ocak ayında yapılan PPK toplantısında, politika faizi 250 baz puan düşürülerek yüzde 47,50’den yüzde 45’e indirilmişti. Bu yeni indirim ise, piyasalarda daha uygun kredi koşulları ve artan tüketici talebi için önemli bir destek sağlayacak gibi görünüyor. Ancak, dikkatler bu haftaki enflasyon verilerine de odaklanmış durumda.
AA Finans’ın Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından 3 Mart Pazartesi günü açıklanacak şubat ayı enflasyon verilerine yönelik beklenti anketine göre, ekonomistlerin şubat dönemi enflasyon beklentilerinin ortalaması yüzde 2,97 olarak belirlendi. Bu rakam, önceki ay yıllık enflasyon olarak kaydedilen yüzde 42,12 oranının önemli bir düşüş göstermesini, bu ay için yüzde 40 seviyesine inmeyi öngörüyor. Tüketici Fiyat Endeksi, ocak ayında yüzde 5,03 oranında bir artış kaydetmişti. Dolayısıyla, enflasyon ile ilgili beklentiler, yatırımcıların karar alma sürecinde kritik rol oynayacak ve piyasa dinamiklerini etkileyecektir.
Türkiye ekonomisi geçtiğimiz yıl yüzde 3,2 büyüme kaydederken, 2024'ün son çeyreğinde de aynı büyüme oranını sürdürmesi bekleniyor. Yapılan hesaplamalara göre, 2024 yılı itibarıyla kişi başına düşen Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYH) değeri, cari fiyatlarla 507 bin 615 lira veya yaklaşık 15 bin 463 dolar seviyesine yükselebilir. Üretim yöntemine göre cari fiyatlarla GSYH’nin, 2024 yılı itibarıyla bir önceki yıla göre yüzde 63,5 oranında artış göstererek 43 trilyon 410 milyar 514 milyon liraya ulaşması muhtemel. Ekonomik büyümenin sürdürülebilirliği açısından oldukça önemli olan bu gelişmeler, sektörel dinamikler üzerinde de belirleyici olacak.
Ayrıca, döviz kurları da dikkat çekiyor. Dolar/TL, mevcut haftayı bir önceki kapanışın yüzde 0,15 üzerinde 36,5000 TL’den tamamladı. Yürütülen ekonomi politikaları ve döviz kurlarındaki dalgalanmalar, yatırımcıların piyasadaki hareketlerini etkileyen temel faktörler arasında yer alıyor.
Gelecek hafta içinde, yurt içinde yoğun bir ekonomik takvim bulunuyor. Pazartesi günü enflasyon, yurt içi Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE), imalat sektörü PMI, bankacılık sektörünün net karı, salı günü ise reel efektif döviz kuru verileri takip edilecek. Perşembe günü TCMB'nin faiz kararı açıklanacakken, cuma günü piyasa katılımcıları anketi ve hazine nakit dengesi verileri gibi önemli ekonomik veriler paylaşılacak. Tüm bu gelişmeler, Türkiye ekonomisindeki mevcut durumu ve gelecek projeksiyonları etkileyen kritik hususlar olarak öne çıkıyor.
Özetlemek gerekirse, Türkiye ekonomisinin mevcut durumu ve gelecek hafta açıklanacak olan veriler, piyasaların yönü üzerinde belirleyici bir etkiye sahip olacak. Merkez Bankası’nın faiz kararı ile birlikte enflasyon bekleyişleri, yatırımcıların ve bireysel tasarruf sahiplerinin kararlarını şekillendiren unsurlar arasında yer alıyor. Bu durum, tüm ekonomik çevreler tarafından yakından takip edilecek bir gelişme olarak karşımıza çıkıyor.