İstanbul, 12 Ekim 2023 tarihinde gece saatlerinde meydana gelen beklenmedik bir şiddetli depremle sarsıldı. Deprem, şehirdeki vatandaşlar arasında endişe ve korku yarattı. Ancak uzmanlar, bu olayın, beklenen büyük depremin bir öncüsü değil, fay hattındaki enerji birikiminin bir sonucunu olduğunu belirtiyor. 7.1 büyüklüğündeki bu deprem, birçok insanın aklındaki 'İstanbul ne zaman büyük bir deprem yaşayacak?' sorusuna yeni bir yanıt niyetiyle gözler önüne serdi.
Gece yarısı 03:42'de merkez üssü Marmara Denizi olan deprem, İstanbul’un merkez ve çevresinde güçlü bir şekilde hissedildi. Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre, deprem sonrası birçok vatandaş hastanelere başvurdu; bazıları panik atak, bazıları ise düşme veya travma nedeniyle yaralanmalara maruz kaldı. 6.7 büyüklüğündeki sarsıntı, özellikle İstanbul’un Avcılar, Başakşehir ve Şişli gibi bölgelerinde hasara yol açtı. Binaların duvarlarında çatlaklar oluştu ve bazı yapılar güvenlik amacıyla boşaltıldı.
Ayrıca, depremin büyüklüğünün ardından İstanbul Valiliği, acil durum ilan etti ve vatandaşların güvenli alanlarda buluşmaları konusunda uyarılarda bulundu. Yerel yönetimler ve sivil savunma ekipleri, depremden etkilenen bölgelerde hızlı bir şekilde hasar tespit çalışmaları başlattı. İlk raporlar, birkaç iş yeri ve apartmanda hasar meydana geldiğini ortaya koydu. Ancak şükredilecek bir durum olarak, büyük bir can kaybı yaşanmaması dikkat çekti.
Uzmanlar, İstanbul’un bulunduğu bölgede aktif fay hatlarının varlığını hatırlatarak, iyimser bir bakış açısıyla, şiddetli depremin beklenen büyük depremin bir sinyali olmadığını vurguladı. Yıldız Teknik Üniversitesi Deprem Araştırmaları Merkezi’nden Dr. Ayşe Çelik, yaptığı açıklamada; “Bu tür sarsıntılar, fay hattında enerji birikimi olduğunu gösteriyor. Şu anki deprem, 1999 yılındaki Marmara depreminde meydana gelen enerjinin yeniden toplanması anlamına geliyor. Ancak bu, İstanbul için henüz bir tehdit oluşturduğu anlamına gelmiyor” dedi.
Dr. Çelik'in açıklamaları, halk arasında deprem korkusunu artıran önyargılara bir yanıt niteliği taşıdı. Geçmişte yaşanan büyük depremlerin yarattığı travmalar ve hala devam eden endişe, bu tür olayların ardından sıklıkla tekrar eden bir durum. Ancak, bilim insanları, İTÜ'den Prof. Ahmet Karacan, İstanbul’un yüzde 90'ının güvenli olduğunu ve mevcut yapıların büyük çoğunluğunun depreme dayanıklı hale getirildiğini belirtti.
Uzmanlar, İstanbul’un depreme hazırlık seviyesinin artırılması gerektiğine dikkat çekiyor. Bu kapsamda, çeşitli yerel yönetimlerin ve sivil toplum kuruluşlarının deprem tatbikatları düzenlemesi, okullarda eğitim programlarının uygulanması, bina güçlendirme çalışmalarının hızlandırılması gerektiği ifade ediliyor. Ayrıca, mevcut yapıların denetimini artıracak yasaların ve yönetmeliklerin revize edilmesi gerektiği vurgulandı.
Deprem sonrası halk arasında oluşan korku ve tepkiler, sosyal medyada hızla yayıldı. Birçok vatandaş panik halinde evlerinden çıktı ve sokaklara döküldü. Deprem anında yaşanan bu panik, insanların depreme ne kadar hazırlıklı olduğunun bir göstergesi oldu. Uzmanlar, halkın bu tür durumlarda nasıl davranması gerektiğine dair eğitimlerin artırılması gerektiğini vurguluyor. Eğitimler kapsamında, deprem anında hangi adımların atılacağı ve güvenli bölgelerin belirlenmesi gibi konulara yer verilmesi gerektiği ifade ediliyor.
Sonuç olarak, İstanbul’da meydana gelen bu beklenmedik deprem, hem endişe hem de güvenlik tedbirlerinin gözden geçirilmesi açısından önemli bir hatırlatma görevi üstleniyor. Uzmanların açıklamaları, bu tür olayların gelecekte de yaşanabileceği gerçeğiyle bir kez daha yüzleştiriyor. Deprem gerçeğinin unutulmadan yapılan tatbikatlar ve eğitimlerle, vatandaşların bilinçlendirilmesi gerektiği aşikâr.
İstanbul halkı için bu tür sarsıntılar, öncelikle psikolojik birer travma yaratmakla birlikte, gerçek birer uyanış işareti olmalı. Güvenli yapılar, hazırlıklı bireyler ve etkili sivil savunma stratejileri ile umarız ki gelecekte daha büyük felaketlerin önüne geçebiliriz. İstanbul halkının bu depremden aldığı derslerle, şehrin depreme karşı dayanıklılığı artmalı.