2023 yazı, küresel güvenlik dinamiklerini etkileyen iki önemli askeri güç gösterisine ev sahipliği yaptı. ABD ve Çin, birbirinden ilginç ve dikkat çekici askeri geçit törenleri ile uluslararası arenada imajlarını pekiştirme çabalarını gözler önüne serdiler. Bu törenler, yalnızca askeri gücü sergilemekle kalmayıp, aynı zamanda stratejik mesajlar taşıyan birer platform haline geldi. Peki, bu iki süper gücün askeri geçitleri neyi ifade ediyor? Hangi mesajları hedef kitlelerine iletmeye çalışıyorlar? İşte bu soruların yanıtı, yapılan analizlerle daha da netleşiyor.
ABD'nin askeri geçit töreni, özellikle 4 Temmuz Bağımsızlık Günü kutlamaları çerçevesinde gerçekleştirildi. Her yıl olduğu gibi bu yıl da Washington D.C.'de düzenlenen etkinlik, göz kamaştıran havai fişekler, tanklar ve askeri birliklerle dolu bir görsel şölen sundu. Ancak bu yılki geçit, sıradan bir kutlamanın ötesine geçerek, özellikle Çin'in yükselen askeri gücü karşısında ABD'nin kararlılığını vurgulamayı amaçladı. Geçit töreninde sergilenen en yeni askeri teçhizatın yanı sıra, NATO müttefikleriyle olan iş birliğine de dikkat çekilmesi, birçok uzmana göre stratejik bir mesaj taşıyordu. ABD, müttefikleriyle birlikte, olası tehditlere karşı duruşunu güçlendirerek, uluslararası güvenliğin teminatı olma rolünü bir kez daha pekiştirmek istedi.
Geçit sırasında yapılan konuşmalarda, özellikle "özgürlük" ve "birlik" temaları öne çıktı. Yetkililer, ABD'nin askeri gücünü ve dünya genelindeki sorumluluklarını vurgularken; yinelenenana mesaj, Amerika'nın müttefikleriyle birlikte hareket edeceği ve asla geri adım atmayacağı oldu. Bu bağlamda, hem askeri hem de diplomatik anlamda aktif bir duruş sergileyen ABD, hem iç hem de dış kamuoyuna cesaret verici bir mesaj vermek istedi.
Öte yandan, Çin'in askeri geçit töreni, özellikle 1 Ekim Cumhuriyet Bayramı kapsamında düzenlendi. Pekin'de gerçekleştirilen geçit, Çin'in son yıllarda savunma harcamalarını artırması ve askeri gücünü modernize etmesi amacıyla dikkat çekici bir platform oldu. Geçit sırasında sergilenen gelişmiş teknolojilere sahip askeri araçlar, dikkat çekici bir şekilde tasarlanmış dronlar ve hipersonik füzeler, Çin'in askeri alandaki ilerlemesini gözler önüne serdi. Ayrıca, geçit töreninde askeri geçişlerin yanı sıra, halkın katılımıyla gerçekleştirilen gösteriler de dikkat çekti. Bu, Çin hükümetinin içerdeki birliği pekiştirmek ve ulusal gururu artırmak amacıyla realize ettiği bir strateji olarak değerlendirilebilir.
Çin, geçit töreni boyunca barış ve ulusal savunma temalarını vurguladı. Ancak, yapılan yorumlar ve analizler, geçidin daha çok uluslararası rakipler için bir caydırıcılık mesajı taşımak amacıyla gerçekleştirildiğini öne sürüyor. Özellikle ABD ile süregelen rekabetin gölgesinde, Çin'in kendine güvenen bir süper güç imajını pekiştirmek istediği anlaşılıyor. Bu durum, hem bölgesel hem de küresel güvenlik dengelerini etkileyebilecek bir faktör olarak dikkat çekiyor.
Sonuç olarak, ABD ve Çin'in yaz aylarında gerçekleştirdikleri askeri geçit törenleri, sadece birer gösteri olmanın çok ötesine geçti. Her iki ülke de, askeri gücünü sergilemenin yanı sıra stratejik mesajlar verme çabasında. Küresel güç dengeleri açısından kritik bir dönemde olduğumuz bu günlerde, bu tür geçitlerin önemi giderek artıyor. Bu tür etkinlikler, dünya genelindeki pek çok ülkenin tavırlarını belirlemesine, askeri harcamalarını artırmasına ve uluslararası işbirliklerini gözden geçirmesine yol açabilir. Her ne kadar iki ülkenin geçitleri birbirinden farklı olsa da, her ikisi de gelecekteki uluslararası ilişkilerin şekillenmesinde önemli birer rol oynayacak.